İflasın Paradigması

featured
service

Fikret Başkaya’nın Türkiye siyasi tarihine köklü eleştiriler getirdiği ve özetle oluşturulan sistemin artık iflas ettiğine dair fikirlerini içeren kitabıdır Paradigmanın İflası.

Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış.

AKP iktidarı uzun yıllar topluma gelecek yılların vaadini verdi. Hem psikolojik hem de tarihsel açıdan önemli kesitlere işaret ederek motivasyonunu önüne bakmaktan aldı. Anladığımız odur ki, toplumun da beklentilerine karşılık veren bir politikaydı bu. Çünkü yıllarca insanlar geleceğe ve gelecekteki olası güzel günlere inanarak bir algıya kapıldılar. Siyasetin iletişim ayağındaki en büyük başarılardan birini bu meziyetleriyle anlamlandırdılar.

Muhalefeti paralize eden şey iktidarın daima ileriye yürüme isteğiydi belki de.

İktidarın hatırı sayılır bir süredir geleceği sadece farazi bir söylem üzerinden ağzına aldığını, geçmişe takılıp kaldığını tespit ediyoruz. Bunun en önemli göstergesi, geçmişteki başarılarından bahsetmelerinden daha çok geçmişte olmuş bitmiş toplumsal olayları sürekli halkın önüne getirmeleridir. Gezi eylemlerinin süreğen davalarından, geçmişte atılan twitlerin siyaseti şekillendirmesine, Cumhuriyet dönemi uygulamalarından 28 Şubat gibi kırılma noktalarının istismarına kadar birçok başlıkta iktidar bloğu geçmiş defterleri bir umacı gibi halkın önüne getiriyor.

Sistemin sadece ekonomik olarak değil fikri açıdan da doğal sınırlarına geldiğini düşünüyorum. Artık halka sunulacak herhangi bir başarı öyküsü kalmamıştır. Başarılacağına inanılmayan ‘masallardan’ başka elde avuçta bir şeyin kaldığı da söylenemez.

Moral ve motivasyon açısından sığınılan tek alanın hali hazırda iktidar olmanın verdiği yıllara sari bir özgüven olduğunu acı bir şekilde görüyoruz. Toplumun ürkütüldüğü, seçimle iktidarın değişmeyeceği izleniminin yaratıldığı, kamusal alanın tamamen bir partiye terkedildiği bir dönemde bugüne kadar anlatılan o yaldızlı propaganda cümleleri de kayan yıldızlar gibi kayboldu.

Hülasa iktidarın yirmi yıl önce parlatarak ortaya koyduğu Türkiye tablosu yerle yeksan oldu. Gençlerinin geleceğini ülkesinde göremediği bir ülke her açıdan iflas etmiştir. Ekonomik, ideolojik, kültürel ve sosyal ayakları çağa ayak uyduramayan ve bir düşman sanrısının arkasına sığınılan bu iflas kendisine has bir paradigmada yaratmak üzeredir.

İleri demokrasi sloganlarından ülkenin yönetimini tek adam modeline terk etmek ayaklarınızı bastığınızı söylediğiniz zeminden çoktan koptuğunuz anlamına gelir.

AKP iktidarı hem ülkenin bu döneminde bir iflasın müsebbibidir hem de kendileri bir siyasi hareket olarak iflas etmiştir. Kendi kaderlerini ülkeninkine bu kadar paralel hale getirmelerinin hepimiz için acı sonuçları olduğunu deneyimleyerek görüyoruz. Bu batışın ve iflasın AKP gibi bir siyasi hareket cephesindeki tezahürü ise ‘benden sonrası tufan’ şeklinde ortaya çıkmıştır.

Türkiye siyasi tarihine büyük bir iflas hareketi olarak adını yazacak olan bu dönemin kendine has paradigmasını ise tarih kitapları çok detaylarıyla inceleyecektir.

İflasın Paradigması