1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Yüzünü Halka Dönen CHP

Yüzünü Halka Dönen CHP

featured

Başlığı böyle atınca biraz provokatif oluyor ama amacım kesinlikle bu değil. CHP Yüzünü halka dönmemişti artık dönüyor manasından daha çok bu sürecin nasıl geliştiğine dair bir bakış açısı ortaya koymak isterim.

Türkiye’de sistemi kuran parti olmanın kıvancını ve zorluklarını yaşayan bir partidir CHP. 100 yılı aşkın süre önce işgalden yeni kurtulmuş ve bir İmparatorluktan sonra kurulmuş köklü bir geleneğin devamcısı olan Türkiye’ye yeni bir sistem getiren öncü kadroların eseridir. Sürekliliğin yanı sıra çok büyük kopuşları da bünyesinde barındırır. Art niyetli bakış açılarının yanı sıra anakronik yaklaşımlar da CHP’nin misyon ve çabalarını anlamamızı zorlaştırabiliyor.

İdris Küçükömer’in kulakları çınlasın. Kendisinin ‘Türkiye’de Sol Sağdır, Sağ da Soldur’ tezi onun bile ikna olacağı seviyede rafa kalkıyor. Çünkü bu tezin zeminini hazırlayan CHP’nin kurucu yani ‘Devletlü’ çizgisi uzun süre önce aşınmaya başlamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun politik yönelimleri, AKP’nin millet partisinden devlet partisi haline dönüşümü ve Özgür Özel’in politikaları ekseninde bu siyaset iyi tahkim edildi. Ve CHP artık herkesçe kabul görecek şekilde ‘Millet’ dışında hiçbir odaktan medet ummayan bir siyasi çizgiye yerleşti.

Daha net ifade etmek gerekirse, özellikle 1980 darbesinden sonra büyük bir yara alan sol ve onun toplumsal tabanı Türkiye’nin kurtuluşunu halkın öz gücünden ötelerde arama eğilimine girdi. ‘Asker Çözer’, ‘Yargı bunlara geçit vermez.’ Gibi cümlelerin yanı sıra Medya ve Sermayeye atfedilen anlamlar halkı ve halkın örgütlü gücünü hep göz ardı etmeye vesile oldu. Bunda CHP ya da benzer çizgideki siyasi aktörlerin rolü yüksekti. Sistemin bazı unsurlarının günahı hep CHP’ye yüklendi ve CHP bu konuda siyaseten kendisini doğru bir noktaya çekemedi. Fakat özellikle bu ‘medet umulan’ grup ve odakların hem sanıldığı kadar güçlü ve güvenilir olmayışı hem de bu tarz-ı siyasetin doğru olmadığının görülmesiyle CHP’nin önünde yeni bir ufuk belirdi.

Esasen sol ya da muhalif kesim, hiçbir dönem halkın örgütlü gücünün dışında bir siyasi gücü kendine motor güç olarak kabul etmedi. Ancak sistemin egemenleri CHP bağlamında solu hep başka odaklarla ilintili göstermeyi başardı. Burada CHP açısından da bir başarısızlık olduğunun altını çizelim. Gerek siyaset mühendisliklerine gerekse de iletişim kazalarına yenilen CHP stratejisi, ısrarlı politik direnç sonunda yeni, özgün ve halkçı bir yola girdi.

Sistem tarafından dışlanmış unsurların, kimliklerin, sınıfların ve siyasi eğilimlerin CHP iktidarında hayatın daha yaşanılabilir olacağına dair umutları bu siyasi çizgiyi günden güne daha itibarlı ve güven verir hale getirdi. Bu süreçte çok uzak olmayan geçmişte CHP kızgın hatta düşman olan kesimler CHP’ye yakınlaştı. Süreç hem CHP’ye hem de bu kesimlere çok şey öğretti. Yanlışında ısrarı bırakan CHP siyaseten kısa sayılacak bir sürede bu yaklaşımın meyvelerini de görmeye başladı. Tabii burada halktan ve halkın duygularından kopan ve tamamen egemenliğini sürmeye odaklanan AKP’nin hataları da önemli birer etkene dönüştü.

CHP yüzünü halka döndükçe daha çok öğrendi ve gelişti, daha çok geliştikçe ise iktidar vizyonu oluşmaya başladı. Yüzünü halka dönen CHP asıl siyasi gücün HALK olduğunu kesin ve değişmez bir şekilde idrak etti. Bazı öğrenişlerin dönüşü yoktur. CHP öğrenmiştir ve bunun gereğini yerine getirecektir. Tarih sahnesi geri dönülmez şekilde CHP’yi yeniden sahneye çağırmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar zamanı gelmiş bir fikrin karşısında hiçbir kuvvet duramaz!

Yüzünü Halka Dönen CHP
Yorum Yap