En son ne zaman?

featured
service

Nostalji baskın yazılara ayrı bir düşkünlüğüm var. Hele bunun bir kitap haline getirilmiş versiyonları beni benden alıyor. O yüzden Ayfer Tunç’un Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek adlı eserini çok beğenirim ve her fırsatta öneririm.. Müzik konusunda seçim yapmakta zorlanıp en bunaldığım anlarda 90’lar dinlemek hep kurtarıcım olmuştur. Sadece yaşayarak deneyimlediğim geçmişe değil anlatılarla zihnimde berraklaştırmaya çalıştığım hayatlara da ayrıca bir ilgi duyuyorum.

Peki siz en son ne zaman yaptım acaba diye düşünüp kendinize net yanıtlar veremediğiniz ve özlem duyduğunuz şeyleri sıralamaya kalksanız, liste ne kadar uzar?

Son 15 – 20 yılda özellikle iletişim çağının baskın karakterinin oluşmasıyla beraber karşımıza hızlı eskiyen ve çabuk anılaşan anlar çıkmaya başladı. Hızlı anılaşan anların ölümsüzleşmesinin kolaylığı da ayrı bir yere yazılmalıdır.

Anlatılan hikayelerin yerini izlenilen ‘story’lerin aldığı çağımızda acının, özlemin, mutluluğun ezcümle tüm duyguların önemi oldukça azaldığı kanısına varıyorum. Bu varış ise beni ayrı bir eskiye özlem buhranına sokuyor.

Rutinlerimizin, birer monoton hayatlar yumağı yarattığının ne kadar ayırdındayız?

Peki en son ne zaman bir kütüphaneye gidip az tozlu raflardan kesif kokusunu içinize çektiğiniz eski bir kitap alıp okumaya başladınız?

En son ne zaman büyük bir iştahla yaktığınız ateşin başında dostlarınızla telaşsız, koşmadan ve durup dinleyerek bir sohbete daldınız?

En son ne zaman yarın kaygısı gütmeden bir bugünü yaşadınız? Çocuklukta yorulmak nedir bilmediğiniz oyun zamanlarınızın size verdiği hazzı en son ne zaman tattınız?

En son ne zaman gününüzü, bugün bitmesin diye çırpınıp didinerek geçirdiniz..

Biliyorum en son ne zaman sorusuyla başlayan cümlelerin listesi uzayıp gider. Ama bu soruların arasında canınızı acıtmayacak bir soru yoktur.

Size bir soru; en son ne zaman, en son ne zaman sorusunu kendinize sordunuz?

En son ne zaman?