Pelvik ağrıları en çok kadınları etkiliyor

featured
service

Her 10 kadından 1’inin mücadele ettiği pelvik ağrılarının tedavi edilmediği takdirde infertiliteye kadar varabilen sonuçları olabileceğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, ağrıların erken tanı konulmadığında kronikleşebildiğini ve merkezi sinir sistemini etkileyebileceğini söyledi.

İSTANBUL (İGFA)- Rahim, yumurtalıklar, vajina, anüs, kalın bağırsakların alt kısımları, mesane ve alt idrar yollarının bulunduğu ve karnın en alt bölümü olarak bilinen pelvik bölgede yaşanan ağrılar, en çok kadınları etkiliyor. Her 10 kadından 1’inin mücadele ettiği pelvik ağrılar ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erkut Attar, “6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat etmek gerekiyor. Basit bir adet ağrısı ilerde kadınların kısırlıkla uğraşmasına neden oluyor. Ağrıların farklı nedenleri olabilir ancak tüm bunlara depresyon, anksiyete, stres de eklenebiliyor” dedi.

Pelvik ağrıların altta yatan birçok nedeni olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Attar, sözlerine şöyle devam etti:  “Pelvik ağrının yüzde 70’inin nedeni özellikle kadınlarda halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozistir. Bir kadının 6 ay boyunca sürekli ağrı hissetmesi halinde biz adet ağrılarını da kronik pelvik ağrı olarak nitelendiriyoruz. Bunun yanı sıra, huzursuz bağırsak sendromu, ağrılı mesane sendromu da pelvik ağrıya neden olabilir. Tüm bunlar hastayı huzursuz eden hastalıklardır. Depresyon, anksiyete, huzursuzluk, stres de bunlara ilave oluyor.” 

PELVİK AĞRILARIN TANISI ÇOK ZOR 

Pelvik ağrı yaşayan hastalarda zor tanı konulduğunu ifade eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, “Tedavi edilmediğinde ağrı beyin tarafından öğreniliyor ve bu durumda tedavi de zorlaşabiliyor. Ancak hastalık tanısı başlangıç aşamasında konursa doğum kontrol hapları ve hormon tedavileriyle çok daha kolay tedavi edilebiliyor. Ancak kronikleşen ve ağrının merkezi sinir sistemi tarafından öğrenildiği durumlarda tedavi çok daha zorlaşıyor. Bu hastaları multidisipliner olarak, ekip halinde tedavi ediyoruz.”

Merkezi sinir sistemi ağrıyı öğrendikten sonra 1. basamak ağrı tedavileri genellikle yetersiz kaldığını hatırlatan Prof. Dr. Erkut Attar, “Ek tedavi ve ilaçlar vermek zorunda kalıyoruz. Tedavinin süresi ve maliyeti artabilir. Buna ek olarak başka ağrı sendromları, psikolojik sorunlar ve uyku bozuklukları durumu daha da ağırlaştırır” dedi. 

Pelvik ağrıları en çok kadınları etkiliyor