İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İrade Milletindir” sloganıyla gerçekleştirilen 21. Olağanüstü Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kurultayı’na katıldı. Ankara Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen kurultayda oyunu kullanan Tugay, yaptığı açıklamada mücadeleyi büyüteceklerini ifade ederek, 19 Mayıs’ta İzmir tarihinin en büyük mitingini yapacaklarını duyurdu.
Başkan Tugay, “İzmir’deki mitingde hem 19 Mayıs’ı kutlayacağız, hem de toplumdaki demokrasi ve özgürlüklerle ilgili talebi dile getireceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 1171 oyla yeniden seçildiği kurultayda birlik ve beraberlik mesajları veren Tugay, “Her kurultayda olduğu gibi yine demokrasi ve çoğulculuk hakim. Bu kurultayda hepimiz birlik ve beraberlik duygusunda birleşiyoruz. CHP’nin son zamanlarda maruz kaldığı baskılar, engellemeler ortada. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere cezaevindeki ilçe belediye başkanlarımız, haksız yere alınan tüm partililerimiz, yurttaşlarımız, gençlerimiz için mücadele ediyoruz. Genel başkanımız da buna vurgu yaptı, ne için mücadele ettiğimizi tekrar hatırlattı bize. Buradan ayrışma olmadan, o birlik beraberlik duygusuyla ayrılmak üzere bir araya geldiğimizi söyledi. Bu çağrının arkasındayım. Buradan ayrıldıktan sonra mücadelemizi daha da büyüterek devam edeceğiz. Bir dahaki kurultaya kadar bugün seçilecek Parti Meclisi’nin, oradan çıkacak olan Merkez Yürütme Kurulu’nun başarılı olmasını yürekten diliyorum. Sonuna kadar onların etrafında kenetlenerek mücadele edeceğiz. Buradaki havayı çok olumlu buluyorum, özellikle partinin motivasyonuna katkısı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“Kara bir lekedir”
Tugay, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı belediye başkanlarına yönelik süreci değerlendirirken, “Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Demokrasilerde zaman zaman baskı dönemleri olur, özgürlüklerin kısıtlandığı dönemler olur. Buna karşı toplumun özgürlüklere, demokrasiye, cumhuriyete sahip çıktığı bir iradeye ihtiyaç vardır. Biz parti olarak bu iradeyi örgütleme misyonunu üstleniyoruz. Siyaset yapma özgürlüğü engellenmiş başkanlarımıza özgürlüğünü yeniden kazandırmak için çalışacağız. Umuyoruz en kısa zamanda adalet yerini bulacak” ifadelerini kullandı.
“İzmir mitingi final olacak”
Tugay, 19 Mayıs’ta İzmir’de düzenlenecek mitingin detaylarını da paylaştı. Tugay, “İzmir’in tarihindeki en büyük mitingi yapacağız. İzmir ve çevresinde yaşayan tüm duyarlı vatandaşlarımızın katılımıyla bunu başaracağız. İzmir’deki miting, her hafta başka bir büyük şehirde yapılacak miting dizisinin son buluşması, yani final olacak. İzmir’de bu dönemde muhalif tavır çok güçlüydü. Kamuoyunda veya medyada daha çok İstanbul ve Saraçhane vardı. İzmir biraz gözden uzak kaldı. Ama biz yaşayarak gördük ki her yaş grubundan insanın, her türlü örgütlü yapının sokakta itiraz içerisinde olduğu bir süreç yaşandı. Şu anda güçlü bir şekilde o muhalif duygu devam ediyor. Ege Bölgesi, duyarlılıkları biraz daha fazla bir bölgedir. İzmir’de yapılan miting bunların hepsini kamuoyuna yansıtacak güçlü bir miting olacak. Bize düşen görev bunu en iyi şekilde organize etmek. İzmir’deki mitingde hem 19 Mayıs’ı kutlayacağız, hem de toplumdaki demokrasi ve özgürlüklerle ilgili talebi dile getirmeye çalışacağız” dedi.
“Toplumda yeni bir siyaset talebi var”
Başkan Tugay, son süreçte toplumda siyasetle ilgili beklentilerin değiştiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Aslında bunu bir süredir görüyorum ama bu 19 Mart’tan sonra zirve yaptı. Sorun çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Ekrem Başkan ve arkadaşları hepsi birbirinden değerlidir. Türkiye’ye çok faydası olacak insanlardır. Bir anda alınmaları, hapsedilmeleri… Ülkede demokrasinin sağlıklı ve normal işlemediğini herkese gösterdi. Kolaylıkla insanların özgürlüklerinin engellenebileceğini de gösterdi. Yaşananlardan herkes kendine bir pay çıkardı.”
“Yeni bir siyaset bekliyorlar”
Gençlerin bu süreçten en çok etkilenen kesim olduğunu belirten Tugay, şu ifadeleri kullandı: “Yaşananlardan en büyük dersi gençler çıkardı belki. ‘Biz bu ülkede yeterince güvende değiliz, özgür değiliz. Yarın öbür gün kendi tercihimizle, kendi yönetimimizi seçemeyeceğiz’ duygusunu yaygınlaştırdı. Uzun süredir biriken bir şey var. Bazen anketlerde kararsız kitlenin olduğunu görüyoruz. Onlar, Türkiye’deki siyaseti yeterli bulmadıklarını söylüyorlar. ‘Bizi temsil etmiyor, beklentilerimizi karşılamıyor’ diyorlar. Buna yeni nesil siyaset beklentisi diyebiliriz. 2025 yılı ve sonraki 25-50 yılın Türkiye’sinde bugünün insanlarının nasıl bir yaşam tarzına sahip olmayı istedikleri ile ilgili o ülke tahayyülünü, Türkiye’deki ve dünyadaki konumunu doğru hayal eden, ona göre bir planlı çalışma yürüten, insanlara güven veren bir siyaset bekliyorlar. Bunu uygulayacak yeni bir siyasetçi nesli de bekliyorlar. Bu hareket onun bir şekilde dile getirilişi diye düşünüyorum.”