Belirli aralıklarla buradan kaleme aldığım ‘Kent Konseyi’, CHP’li belediye meclis üyesi Okan Koca’nın vermiş olduğu önerge ile yeniden gündeme geldi. Mevcut Kent Konseylerinin belediye kanununda açıkça yazılı olan amaçlarına uygun olarak çalışıp çalışmadığı bir yana Akyurt’ta bunun yokluğundan bahsediyoruz.
Avrupa’da yerel yönetimin işleyiş mantığı bize en yakın olan Fransa’da iki belediyenin çalışmalarını bir süre boyunca takip etmiştim. En dikkat çekici bulduğum Vienne Belediyesi’nin belediye meclisi toplantılarını her ay farklı bir konumda yapması olmuştu. Vienne’den Akyurt’a uyarlayacak olursak, bir ay Cumhuriyet Meydanı’nda, diğer ay Büğdüz Köy Konağı gibi gündemi ağırlıklı olarak teşkil edecek yerellikte halkın katılımı ile toplantılar gerçekleştiriliyor.
Bir diğer belediye ise web sitesinde, halkın ihtiyaçlarını, sorunlarını ve çözüm önerilerini konuşabileceği bir tartışma forumuna yer vermiş. Bizdeki örneklerinin aksine buraya bırakılan görüşleri her vatandaş görebiliyor ve kendi düşünceleri ile tartışmayı derinleştirebiliyor. Yerel yönetimin belediye meclisi gibi ilgili organları da burayı bir maden olarak değerlendiriyor.
Teori pratikte her zaman tam anlamıyla karşılığını bulamayabilir. Bu iki ilçeyi de görmedim, pratik karşılığı yerini buluyor mu bilemiyorum. Ancak denemediğimiz, çaba harcamadığımız bir işin gerçekleşme olasılığının sıfır olduğunu da biliyoruz.
Denemeden, inat etmeden katılımcı bir yerel yönetim anlayışının ortaya çıkması beklenemez. Elbette ki bunu sağlamak üzerine kafa yormamak bir tercih olabilir. İdarede egemenliğin parçalara ayrılması, karar alma gücü ve yetkisinin zayıflaması bir yönetici açısından göze alınamayacak bir mesele olabilir.
Biz bunları anlatırken, belediye meclis toplantılarında konuşulan konuların ‘sızması’ndan rahatsız olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu anlamda beklenen şeffaflığı dilemek hatta bundan daha fazlasını istemek şimdilik pek inandırıcı gelmiyor. ‘Bir şeyi 40 kere söylersen olur’ atasözünü ritüel olarak belleyip bir mucize bekliyoruz.
Çok şükür henüz 40 kez söylenmedi. Bu nedenle hala umut var.
Diğer taraftan, Akyurt için bu yeni dönemde olumlu olarak değerlendirebileceğimiz bir nokta var. 2019 yerel seçimlerindeki İYİ-CHP ittifakının kurulamamış olması belediye meclisinin tamamının Cumhur İtitfakı üyelerinden oluşması ile sonuçlanmıştı. Nisan 2024 itibariyle belediye meclisi farklı kesimlerin de görüşlerinin konuşulacağı tartışılacağı bir alan haline geldi.
Ancak yerel seçimlerde uygulanmaya devam edilen yüzde 10 barajı nedeniyle Akyurt nüfusunun yaklaşık yüzde 30’luk kesimi hala belediye meclisinde temsil edilemiyor.
İşte Kent Konseyi gibi oluşumlar da yerel yönetimdeki bu temsil sorununun çözümüne yönelik bir girişim olarak değerlendirilebilir.
Kentimizi birlikte yönetelim!
