MHP’nin 8 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu “Şehide Saygı, Teröre Lanet” protestosu hakkında facebook adresinde “Kan seviciliğini bırakın” diyen AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Yağcı’ya sert bir cevapla karşılık verdi.
Dağlıca ve Iğdır’da düzenlenen terör saldırılarının ardından Akyurt MHP İlçe Başkanlığının düzenlemiş olduğu “Şehide Saygı, Teröre Lanet” yürüyüşüne AKP Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Yağcı tepki göstermişti. Yağcı facebook adresinde ‘Kan seviciliğini’ bırakın diyerek şunları yazdı: ” Dün akşam gerçekleştirilen, partili partisiz şehitlerimizin aziz anısına yapılan yürüyüşe, Akyurt MHP ilçe başkanlığı, yapmış olduğu çok talihsiz ve çirkin konuşmayla gölge düşürmüştür. Kan seviciliği bırakın. Elinize geçen fırsatları bu Milletin hayrına kullanmayıp, şimdi bu milletten hangi yüzle oy talep ediyorsunuz. Lütfen biraz gerçekleri görün.”
MHP AKYURT İLÇE TEŞKİLATI’NDAN SERT TEPKİ“Yaklaşık 40-45 günde yurt çapında 115 civarında Vatan Evladının şehadetini ve buna gösterilen tepkiyi “kan seviciliği” olarak addetmek hangi vicdana sığar. Ateş düştüğü yeri yakar, yakmadığı kişilere söylenecek lafımız ve verecek cevabımız yoktur.” ifadelerinin yer aldığı açıklamada çözüm sürecine yönelik eleştiriler de dile getirildi.“HER ŞEHİT OLDUĞUNDA ANKETLERİ GÜNCELLEMEDİK”Açıklamada “Elimize hangi fırsat geçmişte bu milletin hayrına kullanmamışız. Çözüm Süreci adı verilen bu ihanet sürecine açıklandığı gün karşı çıktık. Halada karşı çıkmaya devam ediyoruz. Aziz Şehitlerimizi hiçbir ortamda oya tahvil etmeye çalışmadık. Hiçbir cenaze merasiminde elimizi tabuta koyarak nutuk atmadık.Bu sürecin başlangıcı olan Oslo görüşmelerini “görüşen şerefsizdir” diye inkar etmedik. Haburda Cumhuriyetin savcılarını bölücülerin ayaklarına kadar götürerek seyyar mahkemelerde hüküm vermedik. Kandil’e bölücülerle görüşmek üzere devletin bilgisi dahilinde heyet göndermedik İmralı Canisi bebek katili ile İmralı adasında pazarlık yapmadık. Vatan hainlerini Diyarbakır’da biz ağırlamadık. Kol kola, el ele biz dolaşmadık, göz yaşı dökmedik. Barzani denen azılı Türk düşmanını Parti Kurultayımıza biz davet etmedik. Bebek katili caninin sözde mesajını 21 Mart’ta Diyarbakır meydanlarında biz okutmadık. Dolmabahçe’de, Başbakanlık’ta terör örgütünün siyasi uzantıları ile mutabakat metnini biz imzalamadık. Genelkurmay Başkanı dahil aziz vatan evlatlarını “Terör Örgütü kurmak ve yönetmek” veya diğer suç isnatlarıyla hapse biz koymadık. Hiçbir cemaate “ne istediler de vermedik” demedik. Esat’la Bodrum’da biz tatil yapmadık. Fenerbahçe Futbol Takımını Şam’a biz götürmedik. Şehide “kelle” bebek katiline “sayın”, “üç-beş Mehmet için Meclis toplantıya çağırılır mı?”, “çözüm sürecinde operasyonları durdurduk ama onlar yığınak yapmışlar”, “bizi kandırdılar” demedik. Her şehit olduğunda anketleri güncellemedik. İnsanız suçsuz her şeye ve herkese üzülürüz, ama Rabia’ya döktüğünüz gözyaşının yüzde birini hiçbir şehir cenazesinde görmedik.Biz terörle müzakere edilmez, mücadele edilir dedik ama dinletemedik.“ÇÖZÜM SÜRECİNİ SONLANDIRIN DEDİK”Yüzlerce Vatan evladının şehit olduğu şu hazin günde bile “Milli Yas” ilan edemediniz. O gün sözün bittiği gündür. Aziz şehitlerimizi anmak, rahmet dilemek ve haklı tepkimizi ortaya koymaktan başka ne yaptık. Kime ne zarar verdik. Ama çok iyi bildiğiniz “ALGI YÖNETME” taktiğini uygulamaya koyma girişiminiz bu kez başarıya ulaşamayacak.Biz MHP olarak 7 Haziran seçimlerinde %16 oy aldık. Aziz Milletimizin %84’ü sandıkta bize teveccüh göstermedi. Saygı ile karşıladık, muhalefet görevimizi yapmaya devam ettik. Koalisyon görüşmeleri için yukarda kısaca açıkladığım nedenlerle, Milletin ve Vatanın bekası, bölünmez bütünlüğü için 4 şart öne sürdük.a) Çözüm Süreci adlı ihanet sürecinin sonlandırılması,b) Cumhurbaşkanı’nın anayasal çerçevede görev yapması,c) 17-25 Yolsuzluk, Hırsızlık ve Rüşvet davasının yeniden görülmesi,d) Anayasanın ilk 4 maddesine dokunulmaması.Bu şartlar hiçbir şekilde müzakere edilmeden reddedildi ve hatta bizimle yapılan görüşmelerde koalisyon teklifinin dahi gündeme gelmediği deklare edildi. Söylenenin ise azınlık veya seçim hükümetine dışarıdan destek vermemiz teklifiydi. Tabiî ki Sn. Genel Başkanımızca derhal reddedildi. Elimize geçen hangi fırsatmış. Siz bunu halka bu şekilde anlatmaya devam edin. Ama inandırıcılığınız ve itibarınız halk nezdinde sürekli erimektedir. Son söz, biz halkın iradesine ipotek koyar gibi ‘400 vekil olsa idi bunlar olmazdı’,’ bazı şehit babaları karaktersiz’ ifadelerini de kullanmadık. Keyfiyet Akyurt Halkına ve tarafınıza saygı ile duyurulur.” ifadelerine yer verildi.
