Dünya genelinde insan ömrü giderek uzuyor. Bilim insanları, 2030 yılına kadar 100 yaşını aşan bireylerin sayısının 1 milyona ulaşacağını öngörüyor. Uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenler için beslenme, fiziksel aktivite ve stres yönetimi büyük önem taşıyor.
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Klinik, Nütrisyon ve Poliklinik Diyetisyeni Dr. Dyt. Dilan Barlin Ünaldı, longevity beslenme modelinin bireylerin yaşam süresini uzatmada kilit rol oynadığını belirtti.
“Longevity Beslenme Modeli Sağlıklı Yaşlanmayı Destekliyor”
Sağlıklı yaşlanmanın yalnızca genetik faktörlerle değil, aynı zamanda beslenme ve yaşam tarzıyla da yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Dr. Dyt. Ünaldı, “Longevity beslenme modeli, kronik hastalık riskini azaltarak, bireylerin yaşam süresini uzatmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bitkisel bazlı beslenme, doğal ve işlenmemiş gıdalar, sağlıklı yağ tüketimi ve yeterli su alımı bu modelin temel unsurları arasında yer alıyor.” ifadelerini kullandı.
Sebze, Baklagiller ve Sağlıklı Yağlar Öne Çıkıyor
Beslenme alışkanlıklarının uzun ömür üzerindeki etkilerine dikkat çeken Dr. Dyt. Ünaldı, sağlıklı beslenme için özellikle sebze, baklagiller ve sağlıklı yağlara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.
Ünaldı, “Sebze, meyve, baklagiller, tam tahıllar ve kuruyemişler longevity beslenmenin olmazsa olmazıdır. Günlük protein ihtiyacı, ağırlıklı olarak mercimek, nohut, kuru fasulye gibi bitkisel kaynaklardan karşılanmalı, hayvansal protein olarak ise daha çok balık ve fermente süt ürünleri tercih edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, rafine şeker, beyaz un ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Ünaldı, “Mümkün olduğunca doğal ve taze besinler tüketmek, vücudun yaşlanma sürecini yavaşlatabilir.” dedi.
Aralıklı Oruç ve Kalori Kısıtlaması Yaşlanmayı Yavaşlatabilir
Son yıllarda yapılan araştırmalar, kontrollü kalori alımının ve aralıklı oruç uygulamalarının hücresel yaşlanmayı yavaşlatabileceğini gösteriyor. Bu konudaki bilimsel bulgulara değinen Dr. Dyt. Ünaldı,“Akşam yemeğinin erken saatlerde yenmesi ve gece açlık süresinin uzun tutulması, vücudun kendini onarma mekanizmalarını destekleyebilir. Ancak bu uygulamalar, bireyin genel sağlık durumu değerlendirilerek planlanmalıdır.” diye konuştu.
Kişiye Özel Beslenme Programı Şart
Longevity beslenme modelinin herkes için farklılık gösterebileceğini belirten Dr. Dyt. Ünaldı, kişiye özel beslenme programlarının önemine dikkat çekti.
Ünaldı, “Genetik yatkınlıklar, kronik hastalıklar ve bireysel sağlık ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kişiye özel bir beslenme programı oluşturulması gereklidir. Düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve sosyal sağlığın korunması da bu sürecin önemli parçalarındandır. 2030 yılına kadar 100 yaşını aşan bireylerin sayısı 1 milyona ulaşacak. Sağlıklı yaşlanmanın anahtarı, dengeli ve bilinçli bir yaşam tarzından geçiyor.” dedi.
