Mersin Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Kültür Sanat Derneği’nin “Değişim İçin Birlikte” projesinin bir parçası olarak tarım alanlarında yaşayan ailelerin çocuklarıyla bir araya geldi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Uyum Merkezi’nin desteğiyle, Tarsus ilçesine bağlı Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan bir grup çocuk projeye dahil edildi. Yaratıcı drama, masal yaratımı ve mini figürlerle sanatsal ifade gibi çeşitli etkinliklerin yapıldığı atölyelerde çocuklar, sanatı bir ifade aracı olarak kullanarak eğitim ve kültür hakkı gibi önemli konuları ele aldı.
Atölye çalışmalarının ilk günü, Günyurdu-Atgirmez mevkiindeki Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde gerçekleştirildi. Çocuklar kendi hikayelerini anlatarak heykel ve korkuluk tasarımları yaptı. Bu etkinlikler, onların hem yaratıcılıklarını geliştirmelerine hem de toplumsal meseleler üzerine düşünmelerine olanak sağladı. İkinci gün ise çocuklar, Büyükşehir Belediyesi’nin Adnan Menderes Bulvarı’ndaki Etkinlik ve Sanat Merkezi’ne götürüldü. Burada kendi tasarladıkları korkuluk figürlerini ürettiler.
Yazgı: “Hedefimiz; tüm çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak”
Sosyal Hizmetler Dairesi’nde görevli Sosyal Hizmet Uzmanı Yusuf Yazgı, proje kapsamında yapılan çalışmaların önemine dikkat çekti. Yazgı, “Tarsus’un Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan çocuklarımızın gündem etmek istedikleri konularda yaratıcı drama, masal yaratımı ve mini figürlerle sanatsal ifade atölyeleri gerçekleştirdik. Projede hedefimiz; tüm çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak” ifadelerini kullandı.
Ay: “Çocuklarla aktiviteler yaparak, yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık”
Projenin diğer paydaşlarından olan Kültürhane’de görev yapan Ciran Ay, projedeki iş birliğinin önemine değindi. Ay, “Büyükşehir Belediyesi Göç Uyum Merkezi’ndeki arkadaşlar bize yer seçiminde yardımcı oldu ve o çocuklarla tanıştık. Bir çıktı alabilmek için; tüm kurumlar olarak çocuklarla aktiviteler yaparak, çocukların yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık. Bu rotaların üstünde, onların kendi haklarına erişememeleri üzerine simgesel bir şeyler bırakmayı düşündük. Çocukların köy içindeki rotasını çizmeye çalıştık” dedi.
