BİR ANKARA DA YOK AMA AMASI VAR

featured
service
Yurdun hemen hemen her tarafında barış süreci T.C ve bayrak krizi yaşanırken bazı ilçelerde yaşanmadığı gibi (Huzur Kenti) Akyurt İlçesinde de yaşanmıyor, çelenk törenleri,etkinlikler protokole uymayan uygulamalarla geçiştiriliyor.Burası başkentin göz bebeği 7 yıldır bir türlü şantiye görünümünden kurtulamamış,sök taklar,yamalar,imaruygulama/değişiklikleri,paneller,eğlenceler,panayırlar,tiyatro,söyleşi,ilden gelen bürokrat ziyaretçiler, v.s ülke gündeminden bi haber. Muhalefet eden insanlar daha önce baskı kıskacındaydı şimdilerde yukarıda bahsedilen konularla unutturulmaya çalışılıyor sanki.Sözün özü;Başkent Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti idi. Türkiye’mizin geleceği burada şekillendi ve başka kente gittiğiniz zaman Başkentli diye itibar görür, TBMM ve Anıtkabir merak edilir nasıl olduğu sorulurdu.Şimdilerde ise taş,park pazarı. Göz kamaştıran ışıklı panayır gibi oldu. Tanımayan bilmeyen yok yani, Başkenti merak eden de yok artık.Belediye başkanlarının özel mülkiyetine dönüşen başkent’te kazı,kaldırım,park,ithal ağaçla ağaçlandırma,sök tak yarışları tüm hızıyla devam ediyor.TBMM de içinde kendi dertlerine düşmüş köy kahvesi halini almış sataşmalar,tartışmalar,kavgalar, bulundukları konuma yakışmayan hakaret niteliğindeki karşılıklı sözler havalarda uçuşurken vatandaş başkentin taş kente daha sonra boş kent’e çevrilmesine göz yummuş fakat yardım araçlarını beklerken gözünü dört açan bir hal almış dünya dan bi haber.Belediye başkanlarından gelecek sürpriz,müjdeli haberleri can kulağıyla bekleyen ışıl ışıl yanan büyük bir köy halini almış durumda. Vatandaş çok konularda her türlü hallerde sindirilmiş sesini çıkarsa suçlu sayılacak.Hak aramayı bırakın ülkemizde terör belasına verilen canlara sahip çıkmak,tepki göstermeyi bırakın görmezden duymazdan gelir bir hal aldı. Artık insanlar bu konuda bile duymamış,bilmiyormuş gibi yapıyor. Ne hale geldi bu güzel memleketim.Daha dün hayata gözlerini yuman büyük ozan, Neşet Ertaş’ın dediği gibi; “İlimsizlik bilgisizlik yüzünden,Cehalet hortlayıp çıkarmı çıkar,Sevgisizlik,saygısızlık yüzünden, İnsan insandan bıkar mı bıkar.” Bizi duyarsızlığa sokan zihniyeti,yalanı,dolanı,talanı sorgulamadığımız müddetçe kurtuluş yoktur. Dünya yarın batacakmış gibi kendisinden yani midesinden başka bir şey düşünmeyen, ne kaparsam kâr düşüncesiyle koşar adım giden ülkem insanı ya bir yerde toslayıp duracak, yada yorgunluktan bitap düşecek.Bu nedenle yüce peygamberimizin Allah sevgisini ve kul aşkını, Büyük Atatürk’ün gençliğe hitabesini buradan tekrar hatırlatarak hiç kimsenin bu duygu ve düşüncelerin önüne geçmesine izin vermemek hem kul borcu dur, hem de büyük Atatürk ve silah arkadaşlarına, atalarımıza borcumuzdur. Bu borcu bilinçli,bilerek,severek ödemezsek birileri gelir ödetir.Son yıllarda bu değerlerimizde büyük yaralar açıldı, bu yaralar kangren olamadan yada büyümeden kesip atmanın zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir.Bunlara karşı durmayan,duyarlılık göstermeyen herkes ortak suçlu sayılır. Çok geçmeden bu yanlış yoldan dönmek gerekir. Öyle acı günler yaşıyoruz ki; cinayetler,tecavüzler,yalan,dolan,talan,terör hepsi birbirini kovalıyor ve benim güzel insanımdan çıt çıkmıyor.Onun için diyorum ki; Başkent,Taşkent,Boş kent ve ne acıdır ki, Elimizde patlayacak boş bir memleket.616
BİR ANKARA DA YOK AMA AMASI VAR