Ünür: Üreten Akyurt hayalimiz

featured
service

İYİ Parti Akyurt İlçe Başkanı Selami Ünür Akyurt’un 32 yıllık bir ilçe olmasına rağmen plansız ve programsız bir şekilde yönetildiğini dile getirdi. Başkent’in ve Akyurt’un işsizlik sorununu en büyük problem olarak gördüklerini söyleyen Ünür, “Üreten ve birlikte yöneten Akyurt en büyük hayalimiz” dedi.

“VİZYON MESELESİ”
Siyasi partilerin ilçe başkanları ile yapmış olduğumuz röportajın ikincisini İYİ Parti Akyurt İlçe Başkanı Selami Ünür ile gerçekleştirdik. İlçenin sorunları, yerel yönetimlere bakış açısı, ‘Güçlendirilmiş Parlementer Sistem’ ile ülkenin ekonomik durumu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Ünür, ülkenin ve ilçenin vizyondan uzak yönetildiğini dile getirdi.

Ünür, “Akyurt’umuzun en önemli sorunu 32 yıllık bir ilçe olmasına rağmen plansız, programsız, şehir estetiğinden uzak yerleşime açılması ve bunun sonucu olarak da yeterli altyapı, sokak, cadde, kaldırım, kavşak gibi hizmetlerin şehir büyüdükçe yetersiz kaldığının görülmesidir. Burada şu şöyle yapsaydı, bu böyle yapsaydı demek istemiyorum, vizyon meselesi diyorum” dedi.

AK Parti iktidarını ve yerel yönetimi eleştiren Ünür, 2019 seçimlerinin ardından karşılaştıkları tabloyu ise, “25 yıldır Ankara’yı ve 18 yıldır Akyurt’u sanki başkaları yönetmiş gibi, hiç bir şeyin yapılmadığını veya sınırlı olarak yapıldığını muhtarlarımız ve milletimizin talepleri doğrultusunda görmek oldu” sözleriyle açıkladı.

İYİ Parti İlçe Başkanı Selami Ünür ile yapmış olduğumuz röportaj:

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Doğma büyüme Akyurt’luyum, 59 yaşındayım. İlkokulu Akyurt’ta, Ortaokulu Yozgat Sarıkaya’da, Liseyi Ankara’da okudum. Ankara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. 1986 yılından başlayarak Ankara ve Hakkari Emniyet Müdürlükleri bünyesinde görev yaptım ve 2008 yılı sonunda isteğimle emekli olarak, şükürler olsun ki hayalim olan Akyurt’ta inşaat yapmak ve çocukluk sevdam ve davama hizmet edebilme adına siyaset yapma isteğimi 2011 yılından bugüne gerçekleştirebilme imkanına kavuştum. 2015 yılından itibaren de aktif İlçe Başkanı olarak Akyurt’umuza ve hizmetkarlığına talip olduğumuz saygıdeğer Akyurt halkına, nacizane hizmet edebilme adına çok değerli arkadaşlarımla birlikte tarafımıza tevdi edilmiş kutlu ve kutsal görevi ifa etmeye çalışıyoruz,

İyi Parti’nin Kurucu İlçe Başkanı olarak kuruluşundan bu yana geçen süreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu soru çok önemli ve üzerinde sayfalarca kitap yazılabilir. Şöyle ki; bu hareketin doğuş sürecini halkımız biliyor. 2015 yılında yapılan 2 genel seçim sonucu “Milliyetçi-Ülkücü” kadroların iktidar olup devlet yönetme isteği ve sonrasında gelişen süreç İyi Parti’nin ortaya çıkma hikayesini başlatmış ve iktidarın her türlü baskı, yok sayma, görmezden gelme girişimine rağmen partileşme süreci başlamıştır. Teşkilatlar kurulup seçime girmemizin engellemesine rağmen kısa sürede organize olarak seçimlere katılıp ilk seçimde de yüzde 10 oranında oy alıp, Yüce Meclis’te grup kurarak siyaset sahnesinde yerimizi aldık. Burada esas olan sindirilmiş, korkutulmuş, hesap soramayan, üretemeyen, okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan tek tip toplum olabilme yolunda hızla ilerliyorken korkusuz ve cesur bir kadınım etrafında toplanan cesurlar hareketi başlamıştır. Tüm mensupları demokrasinin bize bahşettiği tüm hakları korkmadan milletimizle bir olarak yine milletimizin yararına kullanarak sığ ve ben ne dersem odur diyen despot anlayışa son verilmiştir. Sonrasında gelişen süreçte ise malum olduğu üzere 25 yıldır yıkılamayan Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bazı belediyelerin kazanılmasında ittifakın diğer paydaşları ile aktif bir rol oynanmıştır. Bu sürecin milletimiz tarafından iyi okunması ve yorumlanmasını takdirlerine sunuyorum.

Sizce Akyurt’un en önemli sorunu ve ihtiyacı nedir?
Akyurt’umuzun en önemli sorunu 32 yıllık bir ilçe olmasına rağmen plansız, programsız, şehir estetiğinden uzak yerleşime açılması ve bunun sonucu olarak da yeterli altyapı, sokak, cadde, kaldırım, kavşak gibi hizmetlerin şehir büyüdükçe yetersiz kaldığının görülmesidir. Burada şu şöyle yapsaydı, bu böyle yapsaydı demek istemiyorum, vizyon meselesi diyorum. Milletimiz takdir ederse sahip olduğunuz vizyonumuzu bizlere gösterme imkanı verirse bunlar düzeltilebilir. Bir diğer sıkıntı 2019 yerel seçimleri sonucu hayretle gördüğüm ve müşahede ettiğim bir konu, oda şu; 25 yıldır Ankara’yı ve 18 yıldır Akyurt’u sanki başkaları yönetmiş gibi, hiç bir şeyin yapılmadığını veya sınırlı olarak yapıldığını muhtarlarımız ve milletimizin talepleri doğrultusunda görmek oldu. Nasıl bir algı ile yönettilerse buda ayrı bir tez konusu ve muhalefet özelikle bu hususta kendini mutlaka ama mutlaka sorgulamalı. Akyurt’un bir diğer konusu ise üretim ve buna bağlı olarak istihdam sorunu. Ankara’nın geneli için söylenebilecek tek sorun bence işsizlik. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın dediği gibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza “özgeçmiş” bırakarak iş talebinde bulunan kişi sayısı 305 bin kişi, bu çok büyük bir rakam. Yüzlerce fabrika ve dolayısıyla iş sahasının bulunduğu İlçemizde de durum aynı. Tek çözümü üretime yönelmek, kaliteli ve kalifiye eleman yetiştirmek, iş imkanları yaratacak projeleri hayata geçirip, üreten ve birlikte yöneten Akyurt en büyük hayalimiz.

Sizce Yerel Yönetim nasıl olmalı?
Yerel yönetimler ile ilgili çok sevdiğim ve beğendim bir söz var, mevcut yasalar geçerli olmak kaydı ile tabi o da şu; “Belediye bir para basmaz, iki adam asmaz.” Anlayan ve yöneten için çok şey ifade ediyor, öyle değil mi? Bir diğeri ise, “çalıyor ama çalışıyor” köhne ve yobaz zihniyetini yok ederek “çalmadan da çalışılıyoru” hizmetkarlığına talip olduğumuz Yüce Milletimizin gönlüne kazımak… Çalmadan çalışmak, çaldırmadan çalışmak, millete hizmetkar olmak. Ülkümüz, ilkemiz, sevdamız hayalimiz bu…

İçinde bulunduğumuz ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
2002 yılı sonu itibariyle iktidarı devralan ve dünyadaki likidite bolluğu ile önceki iktidarın yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle uygulanan tedbirler neticesi kısmen düzelen Türk ekonomisine yön ve yol çizen mevcut iktidar bazı şeyleri de iyi yaptı ki Yüce Türk Milleti oyları ile destek verdi. Mutlaka güzel işler yapıldı, güzel şeyler oldu, yönetimsel baz da tabi ki. Ta ki güç zehirlenmesi yaşanana kadar. Bunu iki kesim içinde söyleyebilirim aslında, 17-25 Aralık ve 15 Temmuzdan bahsediyorum. Devletin tüm imkanlarının önüne serildiği, ne istedilerse kendilerine verildiği bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da ikrar edilen, devleti ve dolayısıyla ülkeyi ele geçirmeye çalışan bir hain yapının teslim almaya çalıştığı ve siyasi iktidarın da ısrarla görmezden gelip kısmen destek verdiği oluşumun ülkeye ve ülke ekonomisine verdiği zarar yadsınamaz. Liyakatsiz ve yeteneksiz kadrolarla bu kadar oluyor demek ki. İyi yönetilememek, üretememek, teşvik yetersizliği, kaynakların verimli kullanılamaması, kamuda liyakatsiz çok sayıda kişinin istihdamı, şeffaf olmayan yönetim ve denetim noksanlığı ve uluslararası kriz de bunlarla birleşince Milletimiz ve Ülkemiz zor durumda kalabiliyor. Sayın Maliye Bakanından bahsetmiyorum bile.

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ neyi değiştirecek?
Genel Başkanımızın deyimi ile bu ucube sistemin ülkeye neler kaybettirdiğini Millet olarak izliyoruz. Etkisiz bir meclis, soramayan, araştıramayan, lidere olağanüstü güç atfeden ve sözünden çıkamayan milletin vekilleri, karar alamayan veya aldığı kararı uygulamak için üst akıla ya da birilerinin oluruna ihtiyaç duyan kurumlar, kurullar, bakanlıklar vs. Sorulara cevap veremeyen yada yaramazlık yapmış suçlu bir çocuk veya öğrenci psikolojisi ile üstü olana mahcubiyetle bakan icra makamları, yavaş ve hantal bir devlet yapısı mevcut. 6 siyasi parti genel başkanının ortak açıklamasında da belirtildiği gibi Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan bir işbirliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş konusunda tam bir mutabakata varılmış ortak mutabakat metni 28 Şubat 2022’de milletimizle paylaşılmıştı. Burada esas olan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, işbirliği, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmanın esas alınmasıdır. Ülkenin ihtiyacı bunlar değil mi zaten? Üreten, ortak akılla hareket eden, liyakatli kadroların yönettiği, hakça paylaşan, görev tanımı belli, kuvvetler ayrılığının hakim olduğu, vatana, millete, bayrağa ve Ezan-ı Muhammediye’ye ihanet ve hakaret etmeyen özgür basının bulunduğu mutluluklar ülkesi Türkiye hayalimiz… Atatürk İlke ve İnkılapları ile Cumhuriyet kazanımlarına bağlı yöneticilerin olduğu, eğitim müfredatının aynı ilkelerden oluştuğu bir ülke hayalimiz. Yüce Milletimizin takdir ve tercihleri doğrultusunda gerçek olur inşallah diye düşünüyorum.

Akyurt’ta halk neden İyi Parti’ye oy vermeli?
İyi Parti bir cesurlar hareketi ve yıpranmamış kadrolardan oluşan bir siyasi harekettir. 20 yıldır ülkede, 18 yıldır Akyurt’ta iktidar olup bir şey üretemeyen, üzerine koyamayan, dünyanın 17. Büyük ekonomisi olarak teslim aldıkları ülkeyi dört sıra geriye götüren, kıt kamu kaynaklarını fütursuzca kullanan, yarattıkları algı yönetimi ile insanımıza korku salan, işiyle, aşıyla, eşiyle, çocuğuyla tehdit eden siyasi anlayışın sona ermesi için milletimizin tercihine talibiz… Kibirden, riyadan uzak sadece ve sadece milletimizin hizmetkarlığına talibiz. Mevcut kadrolarımızı Yüce Milletimizin izlemesini ve incelemesini talep ediyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Yüce Milletimize vermiş olduğumuz sözler var, takdir ederler, teveccüh gösterirler şerefli oyları ile destek verirlerse çok şeyin kısa sürede değiştiğine hep birlikte şahitlik edeceğiz. Yalandan, riyadan, partizanlıktan uzak, sevgi ve saygı ile milletimizin yanında ve hizmetinde olacağız. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın Milletimize yapmış olduğu hizmetler ile Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in nezaketi ve zerafeti çirkin dilli siyasete ve hizmet anlayışına referansımızdır. Bu vesile ile Mübarek Ramazan ayının Yüce Milletimize ve Türk İslam alemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyor, sağlıkla sıhhatle güzel günler geçirmemizi diliyorum.

Ünür: Üreten Akyurt hayalimiz