Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Kıbrıs Adası’nda görev yapan BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresini 31 Ocak 2025’e kadar bir yıl daha uzatma kararı aldı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada söz konusu karara tepki gösterilirken, “BM Güvenlik Konseyi’nin, Barış Gücü’nün görev süresini uzatan bu yılki kararında da raf ömrü tükenmiş ve olası bir çözüm bağlamında gündemden düşmüş olan çözüm modellerine atıfta bulunma ısrarını sürdürmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz.” ifadelerine yer verildi.
“KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğiz”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın karara ilişkin tepkisini desteklediğini duyurdu. Açıklamada, “BM Barış Gücü’nün görev süresi uzatılırken, yerleşik BM uygulamalarının hilafına, Kıbrıs Türk tarafının onayı bu defa da alınmamıştır. BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğimizin altını çiziyoruz.” ifadelerine yer verildi.
“Derin hayal kırıklığı duyuyoruz”
BM Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs’taki çözüm sürecinde mevcut sahadaki gerçekleri göz ardı eden yaklaşımlarını sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, kararın içeriğindeki ifadelere yönelik de tepki gösterildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Diğer yandan, BM Güvenlik Konseyi’nin, Barış Gücü’nün görev süresini uzatan bu yılki kararında da raf ömrü tükenmiş ve olası bir çözüm bağlamında gündemden düşmüş olan çözüm modellerine atıfta bulunma ısrarını sürdürmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz. Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak sahadaki gerçekler temelinde bulunabilir. BM Güvenlik Konseyi’ni bu gerçeği kabul etmeye ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz.”