İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Edebiyat Söyleşileri’nin yılın son konuğu, tiyatro, sinema ve televizyon dünyasının başarılı ismi Nilüfer Açıkalın oldu. Aynı zamanda öykü yazarı ve müzisyen kimliğiyle tanınan Açıkalın, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte İzmirli sanatseverlerle buluştu. Moderatörlüğünü şair Tuğrul Keskin’in üstlendiği söyleşide Açıkalın, yazarlık serüveni, sanat hayatı ve son kitabı Beklediğim Odalar hakkında konuştu.
“Sürekli yazan ve okuyan biriydim”
Samimi bir atmosferde gerçekleşen söyleşide Açıkalın, yazma tutkusunun çocukluk yıllarından itibaren nasıl şekillendiğini anlattı: “Ben okul hayatım boyunca sürekli yazan ve okuyan bir çocuk ve genç oldum. Yazma serüvenim durmaksızın devam etti. Tiyatro oyunu değil, roman ve hikâye okurdum. Konservatuvara girdikten sonra oyunlar okumaya başladım ve kıymetli yazarlarla tanıştım. Bu da yazarlık serüvenime çok etkili oldu. Sakin bir insanım, fazla konuşmayı çok sevmem ama iç tempom çok yüksek. Bu da öykülerimde dilime yansıyor. Kara mizah yazıyorum. Bu bana babamdan geçmiş. Babam bir kara mizah ustasıydı. Yazdığım kitapların içinde öz yaşamımdan kopup gelen çok fazla hikâye yoktur. Kitaplarım daha çok kurgusaldır ve sokak hikâyeleridir. Çeşitli kahramanların ve kavramların hikâyeleridir. Ancak Beklediğim Odalar kitabımda, altyapısı öz yaşamımdan kaynaklanan hikâyelerim var.”
“Konservatuar sınavına gizlice hazırlandım”
Oyunculuk serüvenine nasıl başladığını ve bu süreçte yaşadığı zorlukları da paylaşan Açıkalın, sanat tutkusunun yıllar içinde nasıl geliştiğini aktardı:
“İlkokul müsameresinde ilk kez sahneye çıkacaktım. Kıyafetler, okumalar, her şey hazırdı ancak bir gece önce kızamık oldum. Ateşler içindeydim. Öğretmenim, ‘Kimseye söylemeyeceğiz’ dedi ve o ateşle sahneye çıktım. Yüksek ateş nedeniyle ayaklarım sanki yukarıdaydı. O kadar heyecanlandım, o kadar mutlu oldum ki bu duyguyu hiçbir zaman unutmadım. Oyunculuğa kafayı takmış olmamın sebebi kızamığın verdiği etki diye düşünüyorum. Çok iyi bir öğrenciydim. O kadar çok okurdum ki ‘Bu kız anarşist olacak’ diye endişelenirlerdi. Öfke ve isyan dolu bir ruhum var. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü bitirdim. Ailem oyuncu olmamı istemediği için konservatuar sınavına gizlice hazırlandım ve kazandım. İlk yıl, Türkan Şoray ve Rutkay Aziz’in Ada filminde Türkan Şoray’ın kızını oynadım. Ardından da Zengin Mutfağı filmi ile devam ettim. Konservatuvar boyunca çeşitli filmlerde oynadım. Son sene de artık televizyon dizisi *Kim Bunlar?*da rol aldım. Tiyatroda Dostlar Tiyatrosu Genco Erkal’la sahneye çıktım.”
Nilüfer Açıkalın, etkinlik sonunda okurlarıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı.
