İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında ifade verdi. Konuyla ilgili olarak İstanbullulara seslenen İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert sözlerle yüklendi.
İfade sürecinin ardından İstanbullulara seslenen Ekrem İmamoğlu, yaşanan gelişmelerin siyasi bir sürecin parçası olduğunu belirterek, seçim mesajı verdi. İmamoğlu, “Geçmişte soyunduğun gibi, bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Bu işten kurtulmanın yolu ne biliyor musunuz? Sandık, sandık. Sandık gelecek, bu iktidar gidecek kardeşim. Bu kadar net. Bunun başka bir yolu yok. O bakımdan, hep birlikte amasız, fakatsız yola çıktık. Allah, yolumuzu açık etsin. Bizi engelleyemezler” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise, “FETÖ döneminden beri ağızlarda pelesenk olmuş… Sayın Başkanım, değerli İstanbullular; inşallah iktidar değiştikten sonra, demokrasinin başlangıcı olarak, Silivri’yi kapatalım. Ve yeni bir hayata, özgür günlere hep birlikte yol açalım.” dedi.
Yavaş: “Türkiye’yi Bir Açık Hava Cezaevine Çevirmek İstiyorlar”
İmamoğlu’nun ardından söz alan Mansur Yavaş, yaşanan sürecin demokrasi ve hukuk açısından endişe verici olduğunu belirtti. Yavaş, “Aslında İstanbul’a ‘geçmiş olsun’ diyoruz. Aslında, demokrasimize ve hukuka geçmiş olsun demiyorum. Geçmemeli. Hukuk, her daim hakimi olmalı. Son birkaç aydır yaşadığımız durumlara bakarsanız, birisinin en ufak bir demeci, bir tweeti gece evinden alınmasına vesile oluyor. Adeta Türkiye’yi bir açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. Oysa ki demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğü, fikir özgürlüğüdür. İnsanlar, serbestçe fikirlerini söylemelidir. Ancak tweet atılıyor, gözaltına alınıyor. Şimdi hukukçu olarak söylüyorum. Tweet, ortada. Bir yere gitmiyor. Bunun suç olup olmadığına Cumhuriyet Savcısı da karar veremez. Alır, iddia eder, açar davayı. Eğer yargılama sonunda, suçu varsa bir kişi, cezasını çeker. Ancak apar topar alınıp tutuklanması, hukukta en son başvurulması gereken olan bu tedbire başvurulması, oldukça yanlıştır. İnsanların hürriyetini hiçbir şekilde kısıtlayamazsınız. Hukuktan ayrı karar alamazsınız.” dedi.
“Silivri Soğuktur” Söylemine Sert Tepki
Yavaş, “Silivri soğuktur” ifadesinin artık bir tehdit unsuru olarak kullanıldığına dikkat çekerek, “Ve bir tweet atıyorsunuz, altına birileri yazıyor; ‘Silivri soğuktur’ diye. Zannediyorlar ki espri yapıyorlar. Altına, ‘Silivri soğuk’ diye yazanların, bunun espri olmadığını, demokrasimiz, hukukumuz ve ülkemiz açısından utanç verici bir şey olduğunu bilmeleri gerekir. Bu nedenle, bir an evvel ülkemin gerçek demokrasiye kavuşmak suretiyle, kuvvetler ayrılığının bir an evvel tesis edilmesi yolunda bütün gücümüzle hep birlikte çalışacağız. Bu ülkede demokrasi ve hukuku hakim kılacağız. Ve inşallah bundan sonra kim olursa olsun, söylediği sözden dolayı, fikrinden dolayı, yazısından dolayı hiçbir şekilde tutuklanmayacak. Hiçbirimiz yargılanmaktan, soruşturulmaktan korkmuyoruz. Böyle bir dünya yok. Elbette yargılayacaksınız, sonuçta karar vereceksiniz. Sevgili arkadaşlar, değerli İstanbullular, buradan biraz sonra Silivri’ye gidip, orada gereksiz yere tutuklu… Çünkü henüz yargılama yok. Bir türlü davalar açılmadan tutuklu kalanlar var. Oysa belki de hepsi beraat edecek. Onları ziyaret edeceğiz. Dolayısıyla, madem ‘Silivri soğuktur’ ağızlarda… FETÖ döneminden beri ağızlarda pelesenk olmuş… Sayın Başkanım, değerli İstanbullular; inşallah iktidar değiştikten sonra, demokrasinin başlangıcı olarak, Silivri’yi kapatalım. Ve yeni bir hayata, özgür günlere hep birlikte yol açalım. Tekrar Başkanıma geçmiş olsun diyorum. Hep güzel günlerde, hep birlikte olmak üzere, hepinize tüm Ankara’nızı selam ve saygılarımı sunuyorum. Allah’a emanet olun.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’ndan Destek: “Silivri’yi Eğitim Üssü Yapabiliriz”
Yavaş’ın bu sözlerine destek veren İmamoğlu, “Başkanım o kadar güzel bir şey söyledi ki ‘Silivri’yi kapatalım’ derken… Belki de orayı üretim üssü mü yaparız, eğitim üssü mü yaparız? Ona hep birlikte karar veririz” dedi.
İmamoğlu, ifade sürecine yönelik tepkisini sürdürerek, “Bir panelde sevgili kardeşim, Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın… Çok sayıda polisle gidiliyor, evinden ifade verilmek için adliyeye getiriliyor. Allah aşkına, deseniz ki, ‘Sayın Cem Aydın, gel, ifade ver.’ Yahu Cem Aydın, aha burada, adliyenin önünde. Bir korkusu olur mu bu insanların? Aramızda bir Allah’ın kulunun bile korkusu yok. Gider, ifadesini verir. Veremeyeceğimiz hesap yok” ifadelerini kullandı.