Kent Konseyi’nden yerel yöneticilere çağrı

featured
service

Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, Başkent Ankara’nın yerel yöneticilerinin ve paydaşlarının dikkatini çekmek amacıyla salgınla mücadelede alınması gereken bilimsel önlemleri açıkladı.

Ankara Kent Konseyi, tüm dünyayı saran COVID-19 küresel pandemisinin etkisiyle yakın gelecekte kentlerdeki yaşamın yeniden tanımlanmasına, kentlerin planlanmasına, yönetilmesine ve düzenlenmesine ilişkin anlayışların yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. AKK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin yayınladığı “Salgına Dirençli Kent İçin 10 Gündem” ile Başkentli yerel yöneticilerin ve paydaşların salgına karşı dirençli kentler oluşturmaları için bir an önce almaları gereken bilimsel önlemleri tek tek açıkladı.

SALGINI ORTAK AKIL YENECEK

 Salgına karşı ortak akılla mücadele etmenin önemini vurgulayarak, yerel yönetimlerle sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yapması çağrısında bulunan Prof. Dr. Şahin, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Pandemi süreciyle birlikte, kentlerde sağlıklı bir yaşam için salgınlara karşı dirençli, yaşanabilirlik temelinde yeniden ele alınmış kentler ve yerleşim alanları oluşturmak zorunluluğu ortaya çıktı. Kentin ortak aklını meydana getiren tüm paydaşların kendi içlerinde ve bir arada bu gündem maddelerini ele almaları, geliştirmeleri, yenilikçi ve yaratıcı uygulamaları paylaşmaları bundan sonraki salgın sürecine hazırlıklı olmak ve daha sağlıklı kentler oluşturabilmek için hayati önem taşıyor.”

SALGINA DİRENÇLİ KENT İÇİN 10 GÜNDEM          

    AKK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, dünyada ve Türkiye’de bu konuda yapılan bilimsel çalışmalardan ve tartışmalardan yararlanılarak hazırladığı 10 GÜNDEMİ şöyle sıraladı:

  1. Kentlerin geleceği planlanırken vizyoner ve hızlı, yönetimde katılımcı ve kapsayıcı olunmalı, salgına dirençli kent planlama yaklaşımlarına geçilmeli.
  2. Yerel hizmetler yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımlarla halk sağlığı ilkeleri dikkate alınarak yeniden tasarlanmalı, hizmet uygulamalarında şeffaflık ve açıklık öne çıkmalı.
  3. Salgınla mücadele edebilmek için kamunun kurumsal kapasitesi ve personel yapısı bilimsel bilgi üretimine açık bir anlayışla güçlendirilmeli.
  4. Finansal kaynak yönetiminden alternatif kaynak yönetimine geçilmeli, yerel yönetimler kaynak kullanmanın yanı sıra ortak üretim, dayanışma ve yardımlaşmayı kolaylaştıran yapılara dönüşmeli.
  5. Eşit ve adil hizmet sunum koşullarını sağlayabilmek adına gerçek ihtiyaç sahiplerine erişecek izleme ve değerlendirme sistemleri kurulmalı, buna yönelik olarak güvene dayalı dayanışmacı bilgi ağları oluşturulmalı.
  6. Kentte yaşayanlar arasında gerçek dayanışmayı örgütleyebilmek için kente olan aidiyet ve sahiplenme hisleri güçlendirilmeli, maddi kazanım ve beklentilerin ötesine geçen, kamusallık hissinin ağır bastığı, bürokratik ve siyasi ayrımcılıktan arındırılmış ve gerçek sorunlara odaklanan bir duygudaşlık desteklenmeli.
  7. Salgına dirençli kentsel kamusal mekânlar oluşturmak için kent içi açık alanları arttıracak, yaya ölçeğinde erişimi destekleyecek ve halk sağlığı ilkelerinin uygulanmasına olanak tanıyacak tasarım anlayışına geçilmeli.
  8. Etkin ve güvenilir iletişim mecralarıyla bilimsel verilerle desteklenmeli, doğru mesajlarla halkın farkındalığı arttırılmalı.
  9. Kent içinde sanayi, konut, ticaret gibi kentsel işlevlerin planlanması yeniden gözden geçirilmeli, sağlıklı kent işlevleri ve mahalle merkezli bir planlama anlayışıyla kentsel işlevlerin yeniden planlanması gündeme alınmalı.
  10. Kendi kendine yetebilen ve sağlıklı bir kent için yerel ve sürdürülebilir ekonomik dinamikler harekete geçirilmeli, yerel üretim ve yerel ekonomik girişimler desteklenmeli.
Kent Konseyi’nden yerel yöneticilere çağrı