Kaldır Başını…

featured
service
İnsan yaşamında,sosyal alanda, insanın gelişimde önemli bir rol alan, olmazsa olmazı olan ekonomik çöküntü ve Türk aile yapısının, örf, adet, inanç, yönetim, kurum ve kurallarının hiçe sayıldığı bir dönem içerisindeyiz.Tehlike çanları gün geçtikçe artmakta beyinlerde tramvalara neden olmakta. Bu nedenle ortak akıl yerine bireysel tepkiler aile içi kavgalara,komşu,arkadaş kavgalarına kadar uzanmaya başlamıştır. Her gün örneklerini TV’lerden izlemekte,yakın çevremizde de hissetmekte görmekteyiz.Devlet ve kurumları bireylerin kendi egolarının tatminini gerçekleştirdiği, kişi ve kişilere özel devlet gücünü arkasına almış, güçlü bir alan haline gelmiştir. Kontrol ve denetim mekanizması işlememekte, işletilememektedir, yani iş çığırından çıkmıştır.Siyasilerin oy kaygısı, ikdidarın bencilliği,insanların geçim derdi ve bunlardan beslenen sermayenin doyumsuzluğu, iyiden iyiye yaşama etki derken, devlet ve kurumlarının bu zihniyete boyun eğme hali ülkemizde bütün milli ve dini, kültürel değerlerimizi de yerle bir ettiğini görmekteyiz.Aile kültürü yara almış, Eğitim kontrol edilemez hal almış, Sağlık sorunu kronikleşmiş tedavisi yok, Kültür bananecilik olmuş, Örf adetler geçim sıkıntısı yüzünden yaşanamaz, korunamaz olmuş,Ülke savunması ekonomik çatlaklara yama olmuş, Yaşamsal alan tamamen korumasız kalmış. vs. Haliyle ekonomi çökmüştür.Hani denir ya “Ayağını yorganına göre uzat” işte öyle bir şey. Aile biterse hepsi biter. Aile kültürdür,Aile dosttur, akrabadır, komşudur, arkadaştır, Candır, örftür, Adettir. Kısacası Aile Devlettir. Kendi içinde bu varlığı koruyamazsan, Bunları korumakla mükellef yol gösterici, koruyucu, nizamı intizamı sağlayıcı Ailenin sembolü olan Devlet önderliğini yitirirse her şey çöker.Ülkemizde eğitim, kültür, sosyal yaşam ve ekonomik açlık yıllardır süregelen bir hastalıktır, son zamanlarda bu hastalık bireyleri kanunsuz, kuralsız v.s davranışlara gebe bırakmıştır. Bu sistem bir noktadan başlamış kanser gibi tüm ülkeyi sarmıştır, bilindiği gibi kanserin tedavisi yoktur fakat erken teşhis hayat kurtaracaktır. Bu hastalık teşhis edilmiş edilmesine de sermayeye dayalı direnç kırılmadıkça bu hastlalık kronik bir hal alacaktır.Şimdilerde kendisini hissettirdiği gibi sözde tedavi yöntemleri olduğunu söyleyen sermaye devletleri ve kişileri akbaba gibi üzerimize çökecektir. Bundan kurtuluş yoktur. Onun için silkelenip halk olarak doğru zamanda doğru yerde durarak kendi yöntemlerimizle aya kalmak, bu hastalığa direnmek zorundayız.KISSADAN HİSSEAdamın birisi pazarda şapka satarak para kazanıyormuş. Bir gün yine şapka satmadan gelirken, bir ağacın gölgesinde dinlenmek için uzanmış, tabi haliyle adamın içi geçmiş uyandığında elinde kalan şapkaların olmadığını görmüş. Yukarıya doğru kafasını kaldığında bakmış şapkalar ağaçta maymunların kafasında. Şapkaları nasıl alırım diye düşünürken bir taraftan kafasını kaşıyor, o tarafa bu tarafa bakıyor, maymunlarda aynısını yapıyormuş, adam başındaki şapkayı çıkarmış,maymunlarda çıkarmış. Adam kendi kendine bunlar benim yaptığımı yapıyor diyerek şapkayı yere atmış, maymunlarda aynı şeyi yaparak şapkaları atmışlar. Ve adam şapkaları kurtarmış. Yıllar sonra torunu aynı duruma düşmüş, torun dedem bu hikayeyi anlatmıştı, bende yapar şapkaları kurtarırım demiş, ve kafasını, kaşımış, o yana bu yana bakmış maymunlar aynen yapmışlar. Torun şapkayı yere atmış, maymunlardan bir tanesi, hızlı bir şekilde şapkayı kapıp ağaca çıkmış. Torun sesli bir şekilde noluyo lan, dedemin anlattığı gibi olmadı deyince maymunun birisi de, ne lan bizim dedemiz yok mu demiş. Hiç mi aklımız,tarihimizden ders aldığımız bir şey yok!Eğitimi ve Ekonomisi iyi olamayan milletler ve devletler her alanda çökmeye mahkumdur.
Kaldır Başını…