İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) 133’üncü toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, kentteki yapı stokunun durumu ve kentsel dönüşüm çalışmaları masaya yatırıldı. Başkan Tugay, İzmir’de riskli binaların belirlenmesi ve dönüşüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“Bu binaların riskli olduğunu düşünüyoruz”
Başkan Tugay, “Bayraklı ve Bornova’daki binalar dayanıklılık açısından tarandı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile İnşaat Mühendisleri Odası’nın beraber geliştirdiği bir yöntemle, dışarıdan gözlemle ve basit testlerle bu tarama yapılıyor. Bununla beraber ‘benim binamı kontrol eder misiniz’ diyen kişilerin binalarını da eklediğinizde 4 bin 100 civarında bina, depreme dayanıksız olarak değerlendirilmiş. Ama bizim kanunlarımıza göre bu şekilde karar veremiyorsunuz. Yapıların riskli olup olmadığını belirlemek için performans testleri var, kanuna göre onları yaptırmanız gerekiyor. Ancak bu bulgu büyük ihtimalle doğru. Gözlem ve basit testlerle elde edilen bulgunun doğru olma ihtimali çok yüksek. Bu binaların riskli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
İlçe belediyelerinin devreye girdiğini aktaran Tugay, bina sahiplerine bilgilendirme yapılacağını ve süreç sonunda riskli olduğu tespit edilen yapıların tahliye edilerek yenileneceğini söyledi. Tugay, “O nedenle bina sahiplerine, orada oturan insanlara bunu bildirme kararı aldık. İlçe belediyelerine yazıldı. İlçe belediyeleri bina sahiplerine bildirecek, sonra da 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanuna göre riskli yapı kararı alınıp alınmaması açısından performans testleri yapılacak. Testler kötü çıkarsa riskli yapı kararı verilecek. Ardından bu binaların 2 ay içinde boşaltılmasını ve sonra da yeniden yapılmasını isteyeceğiz. 4 bin 100 binada ortalama 10 hane olsa, bu 40 bin ev demek. Bunların yeniden yapılması ya da güçlendirilmesi için bir süreç yürüteceğiz” dedi.

“Türkiye’de Bir İlk Olacak”
İzmir’in yapı stokunun dönüştürülmesi konusunda atılacak adımların Türkiye’de daha önce yapılmadığını vurgulayan Tugay, “Bu gerçekleştiğinde Türkiye’de bir ilk olacak, çünkü bugüne kadar böyle bir şey yapılmadı. Riskli olduğunu saptadığınız binaları uzaktan seyredemezsiniz. Mutlaka bir yenilenme ya da güçlendirme sürecine sokmanız lazım. Biz de bu süreci başlatacağız” ifadelerini kullandı.
Zemin araştırmalarının da devam ettiğini belirten Tugay, özellikle alüvyon zemin üzerine inşa edilmiş bölgelerde detaylı incelemelerin sürdüğünü belirterek, “Zemin de önemli bir sorun. Hangi bölgeye öncelikli olarak bakmamız gerektiğini biliyoruz. Alüvyon zemin üzerine yapılmış olan yapılara daha dikkatli bakmalıyız. Bayraklı ve Bornova süreci ilerlerken bir taraftan da Karşıyaka’da, daha sonra Halkapınar civarında zeminin problemli olduğunu düşündüğümüz yerlerde bina envanter çalışması, binaların muayenesini yapacağız” dedi.
İzmir’de Kentsel Dönüşüm İçin Çeşitli Seçenekler Masada
İstanbul’da yürütülen “yarısı sizden, yarısı bizden” modeline benzer bir çalışmanın İzmir’de de uygulanabileceğini söyleyen Tugay, dönüşüm sürecinin finansmanı için çeşitli kaynakların değerlendirileceğini aktardı. Tugay, “Öyle ya da böyle bu dönemde bu binaların yenilenmesini sağlayacağız. Zor olabilir, sıkıntılı olabilir ama yapılması imkansız değil. İstanbul’da ‘yarısı sizden, yarısı bizden’ diye hükümetin yapmış olduğu bir çalışma var. Bu, İzmir’de rahatlıkla olabilir. Koruma plan notu gibi kararları yeniden alabiliriz, emsal artışlarını kullanabiliriz. Onun dışında dışarıdan kaynak bulunabilir. İzmir’in yapı stoku ile ilgili konuyu halletmesi lazım. Tıpkı altyapı sorunu, ulaşım, trafik sorunu gibi” dedi.