Çubuk Sesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu iftar ile ilgili farklı bir yorumda bulundu. Bakalım, Akyurt ve Çubuk İlçeleri arasında herhangi bir fark bulabilecek miyiz?
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin… beni hiç dinlemezsin
Ama ben yine de yazacağım
Dönüp de bir bak yapılanlara,
Vurdumduymazlığından olmasın mahvın diye.
Ey Halkım!
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Korkarsın makam sahibi gördüğün herkesten. Ve sen kendinden bile korkarsın.
Paraların çalınır haksız faturalarla…
Türkiye’nin hiçbir şehrinde alınmayan astronomik abonelik fiyatları çıkar cebinden.
ASKİ neden 781 bin lira alıyor benden diye sormazsın. Boyun eğersin bu zulme.
Sonra Büyükşehir sofralar kurar senin paralarınla, iftar eder,
Sen bunu hizmet sanır, alkış tutar, iftihar edersin…
Zalimler Allah’ın ahdine erişemez bilmez misin…
Çar-çur edilir paraların popilist programlarla , itibarın yok sayılır gözünün önünde, ama sen çocuğun 5 kuruşluk balonu kapamadığı için üzülürsün.
Büyüğü yapar da küçüğü yapmaz mı.
Protokol diye çağırır, bazen oteller de bazen KIR’lar da sofralar açar. Adam statüsü kazandığını, önemli adam olduğunu düşünürsün
Ama soramazsın sen, sen kimsin, bu kimin parası diye.
İçmeye ayranı yoktur, festival yapar 70-80 bin lira bir şarkıcıya verir,
Ve sen yine koşa koşa gider tempo tutarsın.
Ey Halkım!
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Lafa gelince karıncayı bile ezmezsin amma parkta bedava top dağıtıldığını duyunca birbirini ezmekten de vazgeçmesin.
Nedir sende ki bu bedavacı oluş?
Merhamet dilenir, şefkat dilenir, top dilenir, balon dilenir, makarna dilenir, para dilenirsin.
Ve nefret edersin dilencilerden!
Utancı bilir ama utanmazsın.
Oruçlu iken insan onurunu tüm benliğinle çiğnersin
Sonra da “sakız çiğnemek orucu bozar mı” diye sorarsın
Ey Halkım!
“İsrail oğulları günahların içine düşünce, Âlimleri onları kötülüklerden sakındırdılar; fakat onlar sakınmayınca âlimleri de kendilerine uyarak meclislerinde oturdular, onlarla birlikte yemeye, içmeye başladılar. Bunun üzerine Allah (c.c), da onların kalplerini birbirine benzetti ve onları Davut aleyhisselam ve Meryem oğlu İsa aleyhisselamın diliyle lanetledi. İşte bu, onların isyan etmeleri ve haddi aşmalarından dolayı idi.” (Tirmizi, Sünen: no, 3050)
“öz yurdunda garipsin öz vatanında parya” diyordu Üstad.
Gör artık, sen ev sahibisin. Başka türlü muameleye izin verme.
Yetimin ümmetin parasını çar-çur edenlerle aynı mecliste, aynı sofrada olma.
Onların yemeklerinde, programlarında dua eden din bezirgânlarına da itibar etme.
Oruç tut ama zalimi tutma
Haddi aşma.
Bil ki Allah haddi aşanları sevmez.
