“Ankara’nın Betona, Asfalta, Kanala Değil Planlamaya İhtiyacı Var”

featured
service
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamada, 11 Haziran günü sağanak yağış sonrasında bir vatandaşın yaşamını yitirdiği ve  Ankaralıların yetersiz altyapı ve hatalı şehircilik uygulamalarından dolayı bir kez daha mağdur olduğu ifade edildi.Açıklamada, yetersiz altyapı ve hatalı şehircilik uygulamalarından dolayı Ankaralıların her seferinde sel ve baskınlara maruz kaldığı belirtilirken, “Dönemsel olarak gerçekleşen sağanak yağışlar hatalı yapılaşma uygulamaları ve yetersiz altyapı sorunu nedeniyle Ankaralıları mağdur etmekte, can ve mal kaybına yol açmaktadır. Ankara‘nın bilimsel gerçeklere göre risk sakınımlarının  yapıldığı, ikincil risklere karşı önlemlerin belirlendiği, olası risklerin önleminin alınabileceği bir Altyapı Ana Planı yoktur” görüşlerine yer verildi.MİLLET BAHÇESİ SEL VE BASKINLARI ARTIRACAK”Ankara’nın doğal bir vadiler sistemine sahip olduğu ve İmrahor Millet Bahçesi projesinin de sel ve baskınları artıracağı ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Üzeri kapatılan ya da yatağı değiştirilen dereler, koruma kararlarına rağmen imara açılan vadi tabanları ve havzalarla beraber altyapının giderek daha da yetersiz hale geleceği açıktır. Ankara`nın doğal bir vadiler sistemi vardır. Bu sistem Ankara`nın yapılaşma sürecinde göz ardı edilmiş; Hoşdere, İncesu, Dikmen Çayı, Bent Deresi ve Hatipçayı gibi akarsu yataklarının üzerleri kapatılarak yol ve benzeri fonksiyonlara dönüştürülmüşlerdir. Vadiler ise büyük projelerle yok edilmekte, akıldışı rant oyunlarının mekanları haline getirilmektedir. İmrahor ve Gölbaşı Millet Bahçesi projeleri ile Ankara bütününü ilgilendiren Gölbaşı havzası, Mogan Gölü, Eymir Gölü, İmrahor Vadisi ve İncesu deresi Ankara‘nın hem hava koridoru hem de su sisteminin önemli bir parçası olma rolünü kaybetmek üzeredir. Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak hukuki mücadele sürecini sürdürmekte olduğumuz İmrahor Millet Bahçesi projesi de sel ve baskınları daha da artıracaktır.“ANKARALILARIN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE ATILIYOR”Bu durumdan sadece sermayedarlar kazanç elde etmekte, buna karşın yaratılan altyapı sorunları halkın cebinden karşılanmakta ve kamu kaynaklarının israfına yol açılmaktadır. Kapatılan her derede, imara açılan her vadide sermaye halkın sağlığına ve geleceğine ipotek koymaktadır. Hatalı şehircilik uygulamaları Ankaralıların can güvenliğini tehlikeye atmakta, doğal alanları tahrip etmekte ve maddi hasara yol açmaktadır. Doğayı talan eden uygulamalarla kamu kaynakları boşa harcanırken, sermayeye sınırsız imtiyaz ve istisnalar sağlanmaktadır.“YENİ AFETLER KAÇINILMAZ”Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin ve merkezi yönetim birimlerinin sistematik, şeffaf ve katılımcı biçimde plan çalışmalarını yürütmesi gerekmektedir. Ankara için bilimsel gerçeklere göre risk sakınımlarının yapıldığı Risk Yönetim Planı ve Altyapı Ana Planı acilen hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Gerekli önlemler alınmadığı ve planlama çalışmaları yürütülmediği takdirde Ankara‘daki periyodik doğa olayları yeniden afetlere dönüşecektir. 
“Ankara’nın Betona, Asfalta, Kanala Değil Planlamaya İhtiyacı Var”