Hazır değiliz!

service

Deprem gerçeği ile yüzleşmek zorundayız… Türlü hurafelerle yola çıkarak, depremin ortaya çıkardığı can ve mal kaybını engellenemez kılmak/ göstermek bize yaşadığımız acıları tekrar yaşatmaktan başka bir işe yaramaz.

Depremin şiddetleri ve ortaya çıkaracağı etki hakkında bilgi sahibi olalım;

Şiddet 1, 2, 3 ve 4’te sallantılar olsa bile binalar ve eşyalar zarar görmez.

Şiddet 5’te ise mutfak eşyalarından ve pencere camlarından bir kısmı kırılabilir.

Şiddet 6: Herkes tarafından duyulur. Pencere camları ve cam eşyalar kırılır. ağır eşyalardan bir bölümü yerinden oynar. Sıvalarda çatlaklar oluşur.

Şiddet 7: Ayakta durmak zorlaşır. Asılı cisimler düşer. Eşyalar hasar görür. D türü yapılarda (kerpiç, taş gibi zayıf malzeme, kötü harç, standart dışı işçilikle yapılmış binalar) çatlak ve hasarlar oluşur. C türü yapılarda (alelade işçilik ve harçla yapılmış binalar) çatlaklar oluşur.

Şiddet 8: Araba kullanmak zorlaşır. C türü yapılarda kısmen yıkılma, B türü yapılarda (iyi işçilik ve harç donatılı) az hasar oluşur. A türü yapılarda (iyi işçilik, harç ve tasarım) hasar olmaz. Zayıf duvarlar ve heykeller, kuleler ve bacalar yıkılır. ağaç dalları kırılır. Ağır eşyalar ters döner. Kayalar düşer ve heyelanlar olabilir.

Şiddet 9: D türü yapıların tümü yıkılır. C türü yapılar ağır hasara uğrar. B türü önemli derecede hasar görür. Yeryüzünde büyük yarık ve çatlaklar oluşur. Yeraltındaki borular kopar.

Şiddet 10: B, C ve D türü yapıların büyük çoğunluğu yıkılır. İyi yapılmamış ahşap karkas, iyi yapılmamış betonarme yapılarda büyük hasar görülür. Baraj ve bentlerde önemli hasarlar oluşur. Yeryüzünde büyük çatlaklar ortaya çıkar, raylar bükülür, heyelanlar olur.

Şiddet 11: Pek az yapı ayakta kalır. Köprüler yıkılır. Yeryüzünde büyük çatlaklar oluşur. Yumuşak zeminde yer kaymaları olur. Raylar çok fazla eğilir.

Şiddet 12: Tüm yapılar yıkılır. Deprem bölgesindeki yeryüzü biçimi değişir. Cisimler havaya fırlar. Yeryüzünde deprem dalgalarının ilerleyişi görülür. Ufuk ve yataylık kavramı yok olur.

Yapılar kalitesine göre A,B,C,D sınıflarına ayrılmış ve 10 şiddetindeki bir depremde bile A sınıfı yapıların ayakta kalma ihtimali var. Ancak ülkemizde ne yazık ki 5’in üzerindeki depremlerde can ve mal kaybı yaşayabiliyoruz.

Ülkemiz 1999 yılında yaşanan büyük depremin ardından önlemlerini artırdı ancak hala bu alanda çok yol kat etmemiz gerekiyor. Deprem kuşağında yaşayan gelişmiş ülkelerde ülkemizde yaşanan depremlerden daha da şiddetlisi gerçekleştiğinde neredeyse can ve mal kaybı hiç yaşanmıyor.

Ne yazık ki toplum olarak bazı olayları deneyimlemeden tedbir almayı ve bu doğrultuda yaşamayı beceremiyoruz. Ülkemiz dünyada deprem riski açısından ilk 6’da yer alıyor ve en çok can kaybının yaşandığı ilk 3 ülke arasında bulunuyor.

Bilim insanlarının açıklamalarına göre ülkemizde 7’in üzerinde bir deprem yaşanabilir ve maalesef yapı stoku olarak bu duruma hazırlıklı değiliz.

Mega, dev, büyük, ihtişamlı v.s. adlandırılan projeleri askıya alıp ülkemizdeki yapıların veri tabanını oluşturmamız, dayanıksız yapıları yok etmemiz gerekiyor.

Ondan sonra Japonlar gibi, evin içinden gelebilecek zararlara karşı alabileceğimiz önlemleri konuşur. Dolapları sabitlemeyi, masanın altına girmek gibi bizi depremden yara bile almadan kurtaracak tedbirleri öğrenmeye başlayabiliriz.

Maalesef hazır değiliz, hazır olmalıyız!

Hazır değiliz!